27 Aralık, 2010

icimde bir sikinti ama coook buyuk bir sikinti var


hersey delirmemle basladi.

ruh sagligimin bayir asagi gittigi gunlerde uzun suredir bekledigim izini alip, tatile birlikte cikmayi planladigimiz arkadasimla bulusmak icin amsterdam a gittim. arkadasimin son anda ayrildigi sevgilisini hamile birakip, kurtaj yaptirmak icin kalmasi nedeni ile ben tek basima uyusturucunun serbest oldugu o diyarda kalakaldim. ilk gece, yaptigim uzun yolculuga ragmen uyuyamayip sabaha kadar uc metre kare odanin icinde dondum durdum. sabah ilk is kalkip sehirde dolasmaya basladim. bir hayalet misali sehirde dolaniyordum. hic bir sey tat vermiyor, dunya ile en ufak bir bag kuramiyorum, icimde bir mutsuzluk, daha kotusu derin bir umutsuzluk yasiyorum. kafamda sadece dunyamin tepe taklak oldugu ve hayatimin yanlis bir yere suruklendigi dusuncesi var. bes dakikada bir beynim bir kisir donguye giriyor ve o donguden cikmak icin de cok buyuk bir ugras vermem gerekiyor.

hayatimdaki herseyi isimle bagdastiriyor, hayatimi isimden ayiramiyor, en kotusu de gecmisimi hatirlayamiyorum. sadece yasadigim o an ve gitmek istemedigim gelecek var. gelecek desen karanlik, su an desen zaten gelecegin golgesinde daha da bir karanlik. goz kapaklarim agirlasmis, hareketlerim yavaslamis, uzerimde hediyelik esya satan amcalardan aldigim, ajax esofmani ve kafamda amsterdam beresi ile, toplumun en dibinde tek basina yasayan bir epsilon erkegi. kotu bir insan bile degilim, cunku egom bes para etmez. iyilik yapmaya sefkat gormeye calisan, vakti ve parasi olup bunu hayatini harcamaya adamis bir hayalet. tek dusundugum cemberimi nasil kiracagim, hayatima nasil yon verecegim. gecmisimi de ne kadar ugrasirsam ugrasayim hatirlayamadigim icin aklimda sadece o an, ve o ana da hukmeden, calistigim yer ve birlikte yasadigim insanlar. isin en boktani da kissas yapabilecegin hic bir seyin olmamasi. en son ne zaman mutlu oldugunu hatirlayamayan bir insan, kendini hep mutlu zannediyormus.

kafamda aylardir biriktirdigim dusunceler, ictigim esrarla iyice gun isigina cikmaya basladilar. beynimin uyusuklugu ilk baslarda zevk verse de, giderek kendime acimaya, kucuk gormeye ve hatta kendimden tiksinmeye basladim. bir sevgilim olmamasini evrimsel olarak gucsuz olmama, hastalikli bir bunye olmama bagladim. sanki dogal seleksiyon benim super genimden kurtulmaya calisiyor. intihar etmek istememi doganin zayif insanlardan kurtulmak icin sectigi bir yol olarak goruyorum. nerede dusuk gelirli erkek erkege bir grup gorsem, toplumun disladigi kanserli hucreler olarak bakmaya basladim. insanlarin ortalamaya yaklastikca hayattan daha cok zevk aldiklarini, standart sapmalari arttigi zaman da sosyal hayatin aci verici bir hale donustugunu dusuncesi zaten beni sarmalamis, bu dunya ile barisma ihtimalim kalmamis gibi geliyor. artik kendimden nefret etmem doruk noktasina ulastiginda ise kosarak kendimi otele atip, yatagimin icine saklandim. uyku beni kollarina alinca sakinlestim ve rahatladim. bu yasadiklarim yetmezmis gibi iki saat sonra kalkip ayni donguyu tekrarladim ve sonucta gene yatagin icinde fetus pozisyonunda uykuya daldim.

ertesi gun aldigim ucak biletlerini yakarak, ilk ucakla guvende olabilecegim, ev diyebilecegim yere uctum. annemi gordum, arkadaslarimla beraber vakit gecirdim. ama icimdeki huzursuzluk, insanlardan nefretim, kendimi begenmis tavirlarim ve kendimden nefretim gecmedi. her gecen gun kendimi biraz daha iyi hissetmeme ragmen, cocukluk arkadasimi, beni dunyada en iyi taniyan arkadasimi gorene kadar kendime gelemedim.

beni gordugu zaman, bana sadece sunu yapti. bana gercekten mutlu oldugum zamanlari hatirlatti. bana beni neyin mutlu oldugunu anlatti. sonra da benim depresyonda oldugumu soyleyip o ana kadar kimsenin yapmadigini yapip teshisimi koyup beni yolcu etti.

su anda gene butun hayatimdan uzakta, benim ben oldugumu hatirlatan her seyden ayri, geri donecegim gunleri sayiyorum. kendimi gecmiste kaybetmis olsam ve o merlin e asla ama asla ulasamayacak da olsam, eski merlin in golgesi beni hayata bagliyormus.



Buraya da semptomlarini koyayim belki birilerine siz de tani koyarsiniz.
  • Feelings of sadness or unhappiness
  • Irritability or frustration, even over small matters
  • Loss of interest or pleasure in normal activities
  • Reduced sex drive
  • Insomnia or excessive sleeping
  • Changes in appetite — depression often causes decreased appetite and weight loss, but in some people it causes increased cravings for food and weight gain
  • Agitation or restlessness — for example, pacing, hand-wringing or an inability to sit still
  • Slowed thinking, speaking or body movements
  • Indecisiveness, distractibility and decreased concentration
  • Fatigue, tiredness and loss of energy — even small tasks may seem to require a lot of effort
  • Feelings of worthlessness or guilt, fixating on past failures or blaming yourself when things aren't going right
  • Trouble thinking, concentrating, making decisions and remembering things
  • Frequent thoughts of death, dying or suicide
  • Crying spells for no apparent reason
  • Unexplained physical problems, such as back pain or headaches