04 Kasım, 2009

Su kendini gerceklestirme mevzusu


Bugun gene hayal dunyasina dalmisken bir anda arkadaslarimdan birisinin benim icin soyledigi bir cumleyi hatirladim.
“Senin gibi olmak istiyorum”
Bunun ne oldugunu biliyor musunuz? Bu bir insani yanlis tanimaktir. Benim gibi olmak istemiyorsun, benim gibi olmak istemezsin, asil ben senin gibi olmak istiyorum diyemedim. Sadece sustum, egom oksandi, gururum kabardi, daha dik bir sekilde diskoya dogru yurumeye basladim.
Bu arkadasimin bana dedigi sey benim de basima cok geldi. Dile getiremedim ama ben de baskasi olmak baskalari olmak, hatta bazen bir kisilik atolyesine girmeyi istedim. Sundan su kadar cesaret, bundan bu kadar gurur, bundan asalet, bundan su bundan bu… liste uzar da uzar. Ama bir sey degismez. O da kendim.
Kendimi degistirmek icin cok ugrastim. Neler yapmadim ki. Model olarak begendigim insanla daha sik vakit gecirdim, onu biraz konusturup onu boyle davranmaya iten guduleri ogrenmeye calistim, baskalarina onun huylarini sordum, izledim, gozlemledim, o kadar pratik bile yapmaya calistim ama olmadi. Bu kendimi degistirme cabalarimen fazla 3-4 ay surdu. Gercekten de sonuclar basarili oldu. Benim gibi olmak isteyenler ortaya cikti. Sonra kendi karakterimi ortaya koyabilecegim bir an bulunca gevsedim. Ipler cozuldu ve gercekler ortaya cikti. Makyajim uzerimden akti ve cevremdekiler saygilarini da beraberlerinde alip yavas yavas cekildiler.
Sonucta begendigim ve takdir ettigim insanlardan birisi olamadim. Isin daha da vahimi hala degismeye calisiyorum. Insan dedigin ergenlikte degisir sonra da ufak tefek detaylar disinda ana mimari ayni kalir. Ben bunu bir turlu kabullenemedim ve degismeye calistim. Kendime sunu aynen soyluyorum “essek misin merlin?” Cevremdekiler bile “Ne degismesi allahini seversen” dediler, ama mutsuzlugum ve kendimden hosnutsuzlugum baki kaldi.
Taaa universite hatta lise yillarindan kalma bir cabam var. Bunun adi da agir basil bir insan olmak. Gercek hayatta agir basli olamadigim icin hayallerimde oluyorum. Nasil mukemmel bir insan anlatamam sizlere. Lafi gedigine koyan, nerede konusmasi nerede susmasi gerektigini bilen, insanlarin gozlerine seni anliyorum seklinde bakip, sonrasinda kendisine soru sorulana kadar agzini acmayan,insanlara gitmeyen, insanlarin geldigi kisaca dolmusa bindiginde, dolmuscunun bile kalkip yer vermek istedigi bir insan var aklimda. Bunu gerceklestiremedim. Hep bunu istedim, cita olarak kendime bunu sectim ve ulasamadim. Tum bunlari dusunurken de cok onemli bir seyi kaybettigimi farkettim.
Kendime olan saygimi.
Simdi her yerde bunu ariyorum. Bana her laf sokuldugunda, her hor goruldugumde, ne zaman sesim titrese..
Eger bulursaniz lutfen bana ulastirir misiniz? Tesekkur ederim.

3 yorum:

azra dedi ki...

"İsin daha da vahimi hala degismeye calisiyorum"..
bu kadar hoş yazılar yazan birinin bu cümleyi nasıl kurduğunu anlamaya çalışıyorum merlin...
sevmediğin bi film olursa kanalı değiştirirsin,hoşlanmadığın bi tadsa kahveni değiştirirsin,her zaman gittiğin mağzaya gıcık olursun tarzını değiştirsin,yaptığın şey bi gün sana ters gelir kendini değiştirirsin.. budur!!!değişmezsen yenilenemezsin..
o zaman "olduğun yerde saymak" olmaz mı bunun adı?

Npuella dedi ki...

yuzeysel olmayan herkes bu dertten muzdarip degil mi sence...bayildim yaziya. daha cok yaz.

merlin dedi ki...

@azra kafam daha fazla almiyor bu konulari, onun icin bir sure kuplere koyup mahzende birakacagim. sonra tekrar doneriz bu konuya.
@Niveus yoksa sen de mi? :)

ayrica o sizin guzelliginiz.