25 Mayıs, 2009

ilk defa bara nasil gittim, ya da obsesif kompalsif

Universite hayati benim icin biraz zor gecti. sorun egitim sistemiyle barisamamak, sorumluluklarin agir gelmesi falan filan degil, sadece ve sadece daha onceden yasanmasi gereken hisleri ertelememden kaynaklaniyordu. Karakterim de biraz erken oturunca bunyede tam anlamiyla ana yemek sonrasi tatliya yer kalmamisti. Bir cok insanin en guzel seneleri olan universite yillari benim icin kahvede oynanan kagitlar, les yerlerde icilen tombul efesler ve harcanan koca bir 6 seneden baska birsey degil, ama birseyler de ogrendim.

bir gun aksamustu sakarya caddesinde dolasirken bizden iki alt sinifta okuyan bir kiz arkadasimi gordum. Yukarida bir barda oturuyormus. Beni de davet etti. katildim yanlarina ve acik havada ssk ishaninin en ust katinda oturup sagdan soldan konusmaya basladik. O zamanlar sadece evlerde arkadaslariyla icen temiz pak bir cocuktum. Rezil bir ogrenciydi, lisede icki icmek icin barlarda dolasip benim tasvip etmedigim insanlarla takiliyordu. biraz lafladiktan sonra ben izin istedim ve haftasonu tekrar bulusmak icin sozlestik ve beni ne gormekten ne kadar mutlu oldugunu soyledi. haftasonu benim bulusma saatini gec hatirlamam uzere yuruyerek 20 dakikalik mesafeyi 5 dakikada kosarak yaklasik yarim saat gec kaldim. bir onceki seferden cok daha guzel ve olgun gozukuyordu, sarhos degildi ve gayet tatli guluyordu. gidecegimiz yeri o secti ve ilerledik. o zamana kadar babamla ya da annemle gittigim solcu barlar disinda hic bir bara arkadaslarimla ya da tek basima gitmedigim icin gittigimiz yerin izbe bir metalci bari oldugunu gorunce sasirdim.

daha once kitira gidip bira icmisligim vardi, ama hicbir zaman o gun girdigim bardan bir daha hayatim boyunca kurtulamayacagimi bilmiyordum. sonralari sigaraya baslayacagimi da. hatta ve hatta o izbe barlara bile paramiz yetmeyince sokakta icki icecegimi ve farkli olmak icin degil gercekten paramiz ve gidecek yerimiz olmadigi icin sokakta icececigimi aklimin ucuna getiremezdim.

Surekli buralarda dolastigi icin daha dayanikli olacagini dusundugum kiz bol bol tuvalete gidiyor ve benden daha hizli sarhos oluyordu. Daha sicak, daha da sicak ve daha daha sicak davranmaya basladi. gercekten onemli oldugumu soyledi ve bu cumle kulaklarimdan hala yaralarini saramamis kalbime bir simsek hiziyla indi. Artik iliskimiz benim icin farkli bir boyuta kaydi. Sohbet ederken surekli tuvalete gitmesine anlam veremeyip, bir patavatsizlik yapip nedenini sordum. O da elindeki haplari gosterdi denemek isteyip istemedigimi sordu. Baliklarin meraktan parlak cisimleri yutmaya calismasi gibi ben de aldim birkac tane ve tuvalette yuttum. Benim de dunyam donmeye ben de goruntuleri birbirine karistirmaya basladim. O da bunlarin uzerine daha sert seyler denediginden ama biraktigindan, birakamayan arkadaslarinin sona geldiginden, sonu bulan arkadaslarini terkedip ambulansi aradiklarindan falan bahsetti. Simdi bunlari kullaniyormus.. ama olsundu, ben ozeldim ve onun prensi olabilirdim, birlikte icebilirdik, birlikte birakabilirdik, birlikte yasayabilirdik. Romantik dusunceler, imkansiz iliskiler gozumun onunde dolanmaya basladi. hem yeni birsey yasamanin vevrdigi haz hem de olusan fiziksel cekim benim basimi iyiden iyiye dondurdu ve hesabi isteyip eve gitme saati gelen liseli kiz cocugunu evine birakmayi teklif ettim. Kolkola yuruyup arabaya atlayip vardik evinin onune. evine cagirdi ben ailesini dusundum. Sonra arabadan atlayip evine gitti.

Ertesi gun mesaj attim, karsiliginda soguk bir mesaj, sonra bir baska mesaja yine soguk bir mesaj. Kontrolden cikan hisler daha cok mesaj attirdi, daha az mesaj geldi. Telefonun haberlesmek icin oldugunu iletisim icin olmadigini cok sonralari bir buyugum soyledi de anladim. kalkip eski okuluma gittim ve sen beni yanlis ve ben seni oyle degille baslayan cumleler kurdu. onun icin de agladim ama aglayacak uzulecek birsey yokmus aslinda. zaten yikim teslimiyetle gelmis.

sonralari gordugumde daha onceki hayatindan siyrilmis, gayet cekici bir genc kadin haline gelmis oldugunu gordum. bence hayalini kurdugu dunyayi gezme fikrine daha yakindi ama ruhu var miydi bilmiyorum. kuru cumleler, cok sevindimler ve baybaylar.

Su satirlari bu olay gerceklesmeden once okusaydim acaba sonu boyle olur muydu?

"Tutunamayanlari avlamak çok kolaydir. Anlayisli bakislarla süzerseniz, hemen yaklasirlar size. Ondan sonra tutup öldurmek isten bile degildir."

Tutunamayanlar, Oguz Atay

*** haaa! onu tekrar gordugumde hala ona karsi hislerim var miydi? Olmasa sanirim bunlari buraya yazip kurtulmaya calismazdim.

4 yorum:

E. dedi ki...

üzerinden kaç sene geçti bilmem ama artık atlatılmalı sanki? ya da ben anlayamayacak kadar sarhoş da olabilirim tabii.

merlin dedi ki...

atlatiyosun da unutmuyorsun. bir tane daha var. anlatmak sikilmayacagim. buraya da sigmayacak.

dide dedi ki...

anlattığın şeyin yakınından bile geçmedim ama kendim yaşamış gibi hissettim.

Damlo dedi ki...

obsesif kompülsifi görünce atladım hemen :Pp