27 Nisan, 2009

My life is a mess

Daghan uc gun once 5 haftalik tatilinin ardindan calistigimiz yere geldi. Hem ayni dili konustugumuz icin hem de yasam tarzlarimiz gecmisimiz birbirine yakin oldugu icin kisa zamanda kaynasmistik. Cok fazla birlikte zaman gecirememize ragmen ne zaman mekanlar ortak olsa zamani da bir sekilde uydurup surekli vakit gecirmenin yolunu buluyorduk. Cogu zaman kahkaha atip baskalarini cekistiriyoruz arta kalan zamanda ise ciddi meselelerden konusup birlikteyken inanilmaz keyif aliyoruz. Ya da aliyorduk. Son zamanlarda gerek onda gerek bende birtakim kopuslar oluyor. Anlatilmasi cidden zor olan kopuslardan. Sohbetten ya da edilen laflardan kaynaklanmayan kopuslar. Bir bakis ya da bir omuz silkis. Anlasmazliklardan sonra tartisma yerine yuzeysel bir hosgoru. Sonucta kopuyoruz. 3-4 ay onceki keyfi yakalayamiyoruz. Birseyler degismis onda. Daha ciddi daha kararli. Sanirim tatilde birbirimizden ayri gecirdigimiz zamanda babaannesini ve annesinin babasinin olumu onu hayat konusunda daha ciddi dusunmeye sevketmis. Cok sevdigim ve cokca da kiskandigim bu arkadasimdan biraz bahsedeyim.

Cevrenizde belki vardir sizin de bu tip insanlar. Ucbucuktan dorde tamamlayip direk dort dortluk adam dersiniz. Yaptigi iste cok basarili, uzun sureli beraberligi olan, cocuksu hareketlere hayir deyip muzipliklere her zaman evet diyen. Gozlerindeki pariltiyla bir kac sihirli kelimeyi birlestirip insanlari kendine ceken. Her zaman bir sonraki adimi planlayip hic bir zaman yas tahtaya basmayan. Bir seyi istedigi zaman ise, sadece hic kaybetmeyen her seyi elde eden insanlarda gorulen cocuksu bir simariklikla net bir sekilde hayir diyebilen.

Buradan da iliskide benim evet dedigimi cikarabilirsiniz. Arada sirada kafayi kirip nedensiz hayirlar, ofkeden ileri gelen cekip gitmeler de benim hanemde. Benim yaptigim ortaokul sakalarini da krema niyetine surunce arkadaslik pastamiz ortaya cikmis oluyor. Kiskancliklarimsa cocukluklarimdan daha fena. Iste altta aklima gelenleri siralayim.

- Ege de bir sahil kasabasinda rahat bir cocukluk gecirmis olmasi
- Bir seye konsantre oldugu zaman gozu baska birseyi gormemesi
- Dileklerini o ya da bu sekilde kabul ettirebilmesi
- Gayet rahat hayir diyebilmesi
- Egosunu iliskilerde direk ortaya koyup karsisindakini ezmeye calismamasi
- Soguk kanliligini her sartta korumasi ve sesini asla yukseltmemesi
- Benden ve tanidigim neredeyse herkesten daha zeki olmasi
- Yakisikli olmasi ve bir sekilde ilgiyi uzerinde toplayabilmesi

Ve en son ve de en cok kiskandigim ozelligi benden daha iyi bir baba ve es adayi olmasi.

Iste bu kiskandigim ve cok deger verdigim insan dunyama herhangi biri olarak girdi, tiki tipine ragmen bir gece yaptigimiz turku muhabbeti ile arkadasligimi, kisa bir zaman sonra ise dostlugumu kazandi. Simdi de ben bunun sancisini yasiyorum. Bir kere daha ben kalmak isterken arkadasim yola devam etmek istiyor. Benim anlik yasadigim, fevri isteklerimle sekillendirdigim ama bir sekilde gelistiremedigim hayatim ona renksiz geliyor. Sunabilecegim en ufak bir sey yok ve onu yakalamak icin ugrasmam sadece basarisizlik ve mutsuzluk getirecek. Bunu nereden mi biliyorum, kankardesimle insanla iki cift laf edemeyip ne zaman bir araya gelsek tartismaya baslamamizdan biliyorum. Bundan sonraki basamak benim laf sokmalarim olacak. Sonra birbirini cok seven iki arkadas olarak ottan boktan nedenlerle tartismaya baslayacagiz. (ki bu gerceklesti bile. Basortusu uzerine yaklasik 3-4 saat taristik)

Bu da beni bitirecek. Kafami bozacak ve ben o ortami terketmek zorunda kalacagim.

Bu sefer olmayacak. Bu sefer onun kendi yoluna gitmesine izin verecegim. Belki bir gun geri gelir ve ben artik komplekslerinden ve kiskancliklarindan siyrilmis bir insan olarak onunla sohbetime devam edebilirim.

Bir sans...

1 yorum:

fersiz dedi ki...

tanıdık bir durum... :(